Kadim bilgelik der ki: “İnsan mikrokozmos, evren makrokozmostur.” Yani gökyüzünde ne varsa, bedenimizde de onun bir karşılığı vardır. Gezegenlerin dansı, yalnızca gök kubbede değil, ruhumuzun derinliklerinde de titreşir. Doğu’nun çakra öğretisi ile Batı’nın astrolojisi birleştiğinde, insanın hem maddi hem manevi varlığına dair sır perdeleri aralanır.
Peki, gökyüzünün 7 ana gezegenini, bedenimizin 7 ana enerji merkezi olan çakralarla yan yana koyarsak, hangi ilahi uyum ortaya çıkar?
Ay ve Kök Çakra
Ay, ruhun anne kucağıdır; güvenin, aidiyetin ve duygusal köklenmenin gezegenidir. Kök çakra da hayatın temel direği, “ben buradayım” diyebilmenin merkezidir. Ay’ın ışığı dengeye geldiğinde, köklerimiz toprağa daha sağlam basar.
Merkür ve Sakral Çakra
Merkür, bilgeliğin kanatlı habercisidir. Sakral çakra ise yaratıcılığın, yaşam nehrinin akışıdır. Merkür doğru çalıştığında, kelimelerimiz ilham olur, duygularımız sanatın diliyle hayat bulur.
Güneş ve Kalp Çakrası
Güneş, ezelden beri tanrıların sembolüdür; yaşamın, kimliğin ve ruhun ateşi. Kalp çakrası ise koşulsuz sevginin kapısıdır. Güneş kalpten doğduğunda, insan hem kendini hem tüm varlıkları sevgiyle kucaklar.
Mars ve Boğaz Çakrası
Mars, savaşçının iradesi, eylemin ateşidir. Boğaz çakrası da hakikati seslendiren kutsal kapıdır. Mars’ın enerjisi arınmışsa, sözlerimiz kılıç gibi keskin, ama aynı zamanda iyileştirici birer titreşim olur.
Venüs ve Solar Pleksus
Venüs, güzelliğin, aşkın ve uyumun kadim yıldızıdır. Solar pleksus ise benliğin altın tacıdır; özgüven ve irade burada doğar. Venüs bu çakraya dokunduğunda insan hem kendi değerini bilir, hem de yaşamın estetik yönünü daha parlak görür.
Jüpiter ve Alın Çakrası
Jüpiter, bilgelerin gezegenidir; inanç, bilgelik ve büyümenin kaynağı. Alın çakrası ise sezginin ve “üçüncü gözün” kapısıdır. Jüpiter’in ışığı buradan aktığında, insan kadim sırların perdesini aralar ve evrenin dilini okumaya başlar.
Satürn ve Taç Çakra
Satürn, zamanın efendisi, sınavların öğretmenidir. Taç çakrası ise ruhun sonsuzluğa açılan kapısıdır. Satürn’ün ağır dersleri, taç çakra aracılığıyla bizi dünyevi kaygılardan özgürleştirir ve ilahi bütünlüğe taşır.
Son Söz
Sevgili okurlar, gökyüzündeki 7 gezegen ile bedenimizdeki 7 çakra aslında aynı ezgiyi çalan farklı enstrümanlardır. Kadim bilgelik bize der ki: “Kendi içindeki gökyüzünü keşfetmeyen, evrenin sırlarını anlayamaz.”
Siz hangi gezegenin, hangi çakranızda daha güçlü titreştiğini hissediyorsunuz? Belki de cevabı, göğe bakarken kalbinize kulak vererek bulabilirsiniz.
astro_spirit_guide
? WhatsApp İletişim: 0541 352 91 17
Derya Beril AKÇALI
Yorum Yazın