İstanbul
BIST9915.62
DOLAR32.4542
EURO34.9144
ALTIN2428.0
BTC/USD62380.12
MURAT AVCI

MURAT AVCI

Mail: avci.murat@gmail.com

BEN KÖYÜMÜ ÖZLEDİM

Merhum Kıvırcık Ali’nin ‘Yaylalara veda ettik, Veda Dağlara, Gülü Çimeni değiştik, Kör betonlara’ şarkısında yer alan mısralar gibi buram buram mor menekşe kokan köyümüze, gelenek göreneklerimize veda ederek beton yığınına gömüldük adeta. Eski günleri yad ettikçe derin bir ah çekiyorum her defasında… Dalıp gidiyorum maziye. Gözlerim doluyor ,ağlamamak için kendimi zor tutuyorum…

Bir başkaydı köy yaşantısı…

Bir başkadır köy hayatı. Sessiz sakin hayat, doğal ürünler, stresten uzak yaşam, temiz hava, üçü bir arada hayat iksiridir bunlar. Ömrü uzatır… Köylerde akrabası olan veya bir şekilde yolu köye düşen hemen herkes köy hayatı ile ilgili değişimlerin farkındadır. Değişim, canlılar için kaçınılmaz bir süreçtir. Bundan kurtuluş yoktur. Hangi köye giderseniz gidin, köylümüzün yaşama tarzının ve beslenme alışkanlıklarının çok değiştiğini görürsünüz.

Kendi ürettiklerini tüketme yerine, şehir hayatının veya hızlı yaşamanın beraberinde getirdiği alışkanlıklar olan yeme-içme kültürünün bugün en ücra köylerimizin mutfaklarına ve sofralarına kadar girdiğini görebilmekteyiz. Oysaki bu eskiden böyle miydi?

Havanın tertemiz, gürültüsüz ve yeni doğan güneşin merhaba dediği bir sabahın seherinde, sakız gibi beyaz çarşaflı yatağından kalkıp, pencereyi açarken o tertemiz oksijeni solumak, ardından inekten sütün sağıldığını görmek, tavuğun yumurtladığı yumurtayı alıp kaynayan suya atmak, yanınızda gezen tavuklardan birini yakalayıp kesilmesi akşam mangalda et olarak önünüze gelmesi. O değişilmez temiz havası, manzarası ve samimi insanları…

İki üç komşu evin hanımı birleşip yardımlaşarak, ekmek evinde odun ateşinde-yufkalar ve gözlemeler yaparak sıcak sıcak çıkan yufkaları ve gözlemeleri yemek. Çevreye kat kat dizilen yufkalar ve gözlemelerin mis gibi kokular yaymaları. İşin bitti mi de arda kalan odun ateşleri ile demlikte koz ateşinden çay içmek. Mis gibi köy ekmeği kokusu, tavukların altından aldığımız tazecik yumurtalar, yeni sağılmış sıcacık süt. Tertemiz köy havası, yağmur yağdığında toprağın ve yağmurun birleşiminden çıkan o eşsiz koku...

Bahçede yetişen biberler, domatesler, salatalıklar… Köyde yaşam bambaşkadır. İnsan kendini köydeyken çok farklı hisseder. Köyde yaşamak iyi niyettir, saflıktır ve güçlü kalmaktır. Sağlıklı olmaktır. Güzelliğini anlatsam, öteki güzelliği beni unuttunuz mu diye hesap sorar insana. Dereleri, suları, yaylaları, dağları, gölleri, bağları, bahçeleri, havası, doğa güzelliği, yer tandırlarından yapılmış ekmekleri, çörekleri, eti, sütü, peyniri, mis gibi tereyağları v.s. Bu tadına doyulmaz güzellikleri yaşamadan hangi birini nasıl tarif edilir ki.

Bunca doğal ortamın değeri ancak Büyükşehir’e gidilince mi öğrenilir? Ya da Büyükşehir’deki bir ayranın yerini kola veya fanta tutar mı? Kurutulmuş elma, kayısı, erik, üzüm gibi meyvelerden yapılan kompostonun tadını hangi hazır içecekten alabilirsiniz? Meyveleri dalından koparıp yemenin tadını markette ki hormonlu meyvelerden bulabilir… Sizi bilmem ama ben köyümü çok özledim…

Murat AVCI

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar