Merhaba sevgili okurlarım. Bu köşemde size vefadan söz edeceğim. Vefa İstanbul’da bir semt adı değil. Öyle vefalı dostlar var ki. Zor zamanınızda sizleri biran olsun yalnız bırakmayan.
Vefa, bir insanın bir diğerine olan borcunu yerine getirmek, geçmişteki iyilikleri hatırlamak ve karşı tarafa minnettarlık duymaktır. Vefa, bir yerde verilen sözlerin tutulmasını, sadık bir dostluk ilişkisinin sürdürülmesini ve fedakarlıkla dolu bir sevginin ifadesini içerir. Ancak günümüzde, vefadan uzaklaşma eğilimi toplumumuzun birçok alanına yayılmış durumdadır.
Vefasızlık, dost/arkadaş dediğimiz yakın ilişkilerde de karşımıza çıkar. Arkadaş dediklerimizin bize verdikleri destek ve yardımları unutmak, onların emeklerine saygısızlık etmek anlamına gelir. Özellikle hayatta zorlu bir dönemden geçtiğimizde, yanımızda olan insanları hatırlamamız ve minnettarlığımızı dile getirmemiz büyük önem taşır. Ancak bireysel hedeflere odaklanma, insanların vefa kavramını unutarak vefasızlık denen illet bir hastalığa neden olmaktadır.
Vefasızlık, sadece bireysel ilişkilerde değil, toplumsal düzeyde de kendini gösterir. Bir toplumun geçmişine ve kültürel değerlerine olan vefasızlık, o toplumun kimliğini ve birliğini tehdit eder. Tarihini, dilini, gelenek ve göreneklerini kaybeden bir toplum, kimlik bunalımı yaşar ve birbirini anlamaktan uzaklaşır. Bu nedenle, toplum olarak geçmişimize ve değerlerimize sahip çıkmalı, onları gelecek kuşaklara aktarmalıyız.
Vefasızlık örneklerine baktığımız zaman, birçok toplumsal sorunun da temelinin vefasızlık olduğunu görebiliriz. İnsanlar birbirlerine karşı sorumluluklarını ve bağlılıklarını unuttukça, güvensizlik, çatışma ve yabancılaşma artar. Bu nedenle, vefa duygusunu yeniden keşfetmeli ve yaşamımızın her alanında uygulamalıyız.
Vefa, insanların birbirine olan sevgi ve saygısını güçlendirir, toplumları bir arada tutar ve insanın insan olduğunu hatırlatır. Vefayı yaşatmak için öncelikle kendimize ve çevremize karşı sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Unutmayalım ki, bir gün biz de başkalarının vefasına ihtiyaç duyabiliriz. Hayatta birçok şey geçicidir ancak sağlam bir dostluğun sunduğu vefa gibi değerler kalıcıdır. Bu kalıcı değeri asla kaybetmemeliyiz.
Vefa kaybedilmemesi gereken önemli bir değerdir. Birbirimize karşı vefalı olmak, insan ilişkilerinin temelinde yer almalıdır. Ancak vefasızlığın arttığı günümüzde, bu değeri yaşatmak ve korumak daha da önemli hale gelmiştir. Toplum olarak vefa duygusunu yeniden keşfetmeli, geçmişimize, ilişkilerimize ve değerlerimize sahip çıkmalıyız. Vefa, ipek ipliği gibi ince ama güçlü bir bağdır ve bu bağı asla kaybetmemeliyiz.
Allah bizlere vefanın ne olduğunu bilen dostlar nasip etsin. Rabbim doğru insanın ayağını bize, bizim ayağımızı da doğru insanlara götürsün. Sağlıcakla kalın sevgili okurlarım.
Murat AVCI
Yorum Yazın