İstanbul
BIST9915.62
DOLAR32.4542
EURO34.9144
ALTIN2428.0
BTC/USD62380.12
MURAT AVCI

MURAT AVCI

Mail: avci.murat@gmail.com

NEREDEN NEREYE

Hey gidi günler hey… Geçmişi, çocukluğumuzu, çocukluğumuzun eğlence aletlerini anlatmaktan mutluluk duyuyorum… Önce Siyah Beyaz TV’den söz etmiştim. Ancak ondan önce, yani Televizyon hayatımızda olmadan önce evlerimizin en önemli köşesinde yer alan radyolarımız vardı… Bizler o radyoların sesiyle büyüdük… Şarkıları, ajansları (haberleri ondan dinledik)…

70 yılların başlarında henüz Televizyon hayatımızın bir parçası olmamışken, üzerindeki dantelli örtüsüyle evde çok özel bir konuma sahip olduğunu belli eden radyoydu… Her evin baş tacı, son derece kapsamlı ve öğretici yayınlarıyla o zamanlar evlerimizde başköşede olurdu. Kimi zaman arkadaş, kimi zaman öğretmen, kimi zaman motivasyon kaynağımızdı…

 1920 Yıllarında başlıyor Radyolu günler. İlk yayın saatleri kıraathanelerde başlar.1950 Yılların da evlerde başköşelerde yer almaya başlamıştır.  1960 Darbesi Radyodan ilan ediliyordu… O dönenmeler dolu, dolu programlarıyla adeta her evin bir bileniydi. Ailece kış günlerinde, sobanın yanında oturup, arkası yarınları dinlemek bir başka keyifti. O güzelim günleri arıyorum. Masumiyetin en güzel yılları…

Sadece radyo ve ailemizle huzur içinde bir yaşam… Ailede sıcak ortam Radyodan gelen seslerde ,efekt olarak gıcırdayan kapı sesi, ahşap üstünde duyulan ayak sesleri, bardağa dökülen su sesi ,yağmurun sesi, sahile vurulan dalga sesleri ve ardından martı çığlıkları, sokak gürültüleri ,çocukların sesi… Zeki Müren’in ‘Şimdi Uzaklardasın’ şarkısı. Müzeyyen Senar, Münir Nurettin Selçuk Ziya Taşkent, Alaeddin Yavaşça ve Emel Sayın gibi sanatçıların okuduğu duygu yüklü şarkıları bizleri alıp götürüyordu maziye… Hele hele o dönemler sesi güzel olanlar her köyde ve kasabada destan okurdu. Şiir tadında okunan o destanları dinledikçe göz yaşlarımızı tutamazdık..

Radyo zor zaman dostuydu…  Anonsları duyarız hala aranan kan grupları görevimizi yapalım deriz koşardık anons edilen hastanelere… İlk radyo yayınları ile neleri dinlemedik ki !.. Ata'nın sesini ilk kez radyodan dinledik. Radyo yayınları ile dünyada neler olup bitiyor, haberler, reklamlar, söyleşiler, skeçler, tiyatro, koro, solistler geçidi, şiirler, maniler, ağıtlar, olaylar, olaylar olaylar. Farklı kültürel anlatımlar, Birçok tarihi olayı ondan öğrendik. Dünyayı evimize, iş yerimize dükkanlarımıza yolculuklarımızda kulağımıza gelen en iyi dosttu...

İlk radyo yayını 1927 yılında Sirkeci Büyük Postahane’den yapılmış. Sesler, sazlar, fasıllar. Neyzen Tevfik, Sadettin Kaynak, Hafız Burhan, Safiye Ayla, Müzeyyen Senar radyodan seslerini duyuran sanatçılar. 1938’de Ankara Radyosu kurulmuş. Anadolu dinleyicilerinin çok alaka gösterdiği ve zevkle dinlediği ‘Yurttan Sesler’ korosu ve Muzaffer Sarısözen isimleri memlekete mal olmuş… Halk Türkülerinin sevilmesine ve tanıtılmasında rol oynayan Ahmet Sezgin, Nurettin Çamlıdağ, Anadolu’nun sesi olan o yılların gözde sanatçıları. Radyo 1950-60 ve hatta 1970’li yılları boyunca toplumsal hayatımız içinde yer almıştır. Çocuklar içinde insan olduğunu düşünmüş, hayretle bakmışlar radyo denen bu icada...

Dünden bugüne bakarak radyo ile ilgili birşeyler söylemek istersek; O yılların radyosu, günümüz görüntü saltanatının ilerisinde bir etkiye sahipti. Dünün hayatında radyo, telefon herkesin erişebileceği imkan hudutlarında değildi. O yıllarda radyo devletin elinde büyük güçtü, her türlü bilgi ve mesaj radyodan verilirdi. Radyo bizim çocukluğumuzda kaybetmekte olduğumuz şifahi kültürün son esintilerini aktaran bir sihirli kutuydu. Bizim nesil radyo ile büyümüş bir nesildi… Keşke her türlü pisliğin kol gezdiği sosyal medyadan uzak  radyolu günlerimde kalabilseydik.

Murat AVCI

 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar